islam'da dinden çıkma ne demek?

İslam'dan çıkış ( , veya ridde) genellikle bir Müslüman tarafından düşünce, söz veya fiil yoluyla İslam'ın terkidir. İslam'dan dönene mürted denir.12345 Tanıma sadece başka bir dine dönen 6 veya dini tamamen terk eden 789 ler değil küfür, sapkınlık 10 veya inançsızlığı ima eden herhangi bir eylem veya söz yoluyla, İslam'ın "temel bir inanç veya akidesini " inkar edenler de dahildir.11

Klasik fıkıh, tövbe etmeyi reddedenlerin ölüm cezasına çarptırılmasını talep eder.12 Yine de bu fiilin tanımı ve cezalandırılıp cezalandırılmayacağı konusu da İslam alimleri arasında tartışmalıdır.131415 Cezalandırmaya Müslüman ve Gayrimüslim inanç özgürlüğüne ilişkin evrensel insan hakları destekçileri tarafından şiddetle karşı çıkılmaktadır.1617

2014 itibariyle, İslam'dan dönmenin ölümle cezalandırıldığı ve hapis, para cezası veya çocuk velayetini kaybetme gibi cezai veya hukuki cezaların verildiği on üç Müslüman çoğunluklu ülke vardı.18192021

1985'ten 2006'ya kadar, hükümetler tarafından İslam'dan irtidat ile ilgili suçlar nedeniyle resmi olarak dört kişi idam edildi, ancak mürtedler hapis, evliliklerinin iptali, miras hakları ve çocukları üzerinde velayetin kaybedilmesi vb yasal cezaların 2223 yanı sıra kendilerine yetkisizler tarafından yargı dışı cezalardan da acı çektiler: Can kayıpları esas olarak "tekfirci" (El-Kaide, IŞİD, the GIA ve Taliban) gibi örgütler tarafından işlenen cinayetlerden kaynaklanıyor.24252627

19. yüzyılın sonlarına kadar, Sünni ve Şii hukukçuların çoğunluğu, yetişkin erkekler için İslam'dan dönmenin günah olduğu kadar mürtedin tövbe etmesi ve İslam'a dönmesi için tanınan bir bekleme süresinden sonra 2829 ölüm cezasıyla cezalandırılabilecek bir suç 30 ve ihanet eylemi olduğundan 3132 emindiler. Fakat başlangıçta İslam'ı kabul etmeye zorlananlara veya korkudan irtidat edenlere veya ( Hanefi, Maliki, Şafii mezheplerine göre) tövbe edenlere muafiyet tanındı.3334 Buna ek olarak, erken dönem İslam hukukçuları, dini bir toplumda vatana ihanete benzeyen sert, bir tür siyasi 35 cezanın verilmesini sınırlandırmak için yasal standartlar da geliştirdiler.3637

Klasik İslam hukukuna göre, bir mürted ancak iki adil Müslüman görgü tanığı varsa veya mürted kendisi itiraf ederse öldürülebilirdi. Hukukçular ölüm cezasının uygulanmasında hâkimlerin irtidat kanununu farklı şekillerde yorumlamalarına izin vermişler,38 hakimler bazen onu yumuşak, bazen de katı bir şekilde yorumlamışlardır.39 19. yüzyılın sonlarında, irtidata dönük yasal cezalar kullanım dışı kaldı.40

Ulemanın çoğunluğu irtidatı ölümle cezalandırılması gereken bir suç olarak görmeye devam etmekle birlikte günümüz Müslüman dünyasında, idam cezasına verilen kamu desteği Afganistan'da %78'den Kazakistan'da %1'den azına kadar değişmektedir.41

Katılmayanlar cezanın ölümden az olması,424344 Allah'a bırakılması 45464748 ya da ya da sadece irtidat aleni itaatsizlik ve fitne mekanizması haline gelirse uygulanması 4950 gerektiği görüşlerini ifade ederler. İslam'ın laik eleştirmenleri irtidat için ölüm veya öngörülen diğer cezaların bir inanç ve vicdan özgürlüğü meselesi ve evrensel insan haklarının ihlali olduğunu savunuyorlar.51525354

Kuran

Kur'anın mürtedler için ( Dale F. Eickelman'a göre) ölüm cezası dahil "zorlama ve şiddetli cezayı haklı çıkardığı" düşünülen ayetleri şöyledir;5556Diğer bilim adamları, Kuran'da -açıkça ya da örtük olarak- mürtedleri öldürmeyi emretmek şöyle dursun; 57 bir mürtedin İslam'a dönmesi için zorlama ihtiyacından veya <i id="mwAQQ">bu</i> dünyada mürtedlere uygulanacak herhangi bir özel bedensel cezadan bahsedilmediğine dikkat çekmişlerdir.585960

Nitekim başka ayetler de imanda merhameti ve zorlamanın olmadığını vurgulamaktadır:

Hadis

İrtidat için klasik şeriat cezası, Kuran'dan ziyade Hadislerden gelir.6162 İslam Ansiklopedisi'nde yazan Heffening, Hadis rivayetlerinde Kuran'ın aksine, irtidatın öbür dünyada çok az yankısı olduğunu...kaydediyor ve yeni bir icat olarak "ölüm cezası"nın konulduğunu kaydediyor.63Diğer hadisler, mürtedlerin akıbeti hakkında farklı ifadeler verirler;6465 Buna göre onlar doğal nedenlerle ölmüş, tövbe ederek veya topluluklarından ayrılarak infazdan kurtulmuşlardı.66İmam Malik'in Muvatta'sı, Raşidün Halife Ömer'in bir Müslüman lideri, bir mürtedin idam edilmeden önce tövbe etme fırsatı vermediği için uyardığı bir dava sunar: Kuzey Amerika Fıkıh Konseyi mürtedlerin ölümle cezalandırılmasına kanıt gösterilen hadisler için "Bu kişiler aslında kişisel inançları değil, Müslümanlarla savaşan ordulara olan bağlılıkları için idam edildiler" ifadesini kullanıyor.67

Kanıt olarak, Muhammed'in mürtedlerin ölümünü talep ettiği, her biri farklı bir sahih Sünni hadis koleksiyonundan iki hadise işaret ederler. Hadisin lafzı hemen hemen aynıdır, ancak birinde hadis "İslam'dan dönen ve Müslümanları terk eden", diğerinde "Allah ve Resûlü ile savaşmak için sefere çıkan" ibaresi ile bitmektedir. Başka bir deyişle, konsey, hadislerin muhtemelen aynı olayla ilgili farklı ifadelere sahip hadisler olduğunu "İslam'dan dönmenin " Allah ve Resulüne karşı savaşmak" demenin başka bir yolu olduğunu savunuyor:

İslam'da irtidat ne demektir?

İslam alimleri, bu dinde neyin irtidat teşkil ettiği ve irtidat edenin hangi şartlar altında ölüm cezasına çarptırılacağı konusunda ihtilafa düşerler.

Klasik İslam'da irtidat şartları

Şafii, Kitab al- Umm'da dinden dönen bir Müslümana ölüm cezası vermek için gerekli üç şartı sıralamıştı.

  • İlk olarak, mürtedin bir zamanlar imana sahip olması (bu, Şafii'nin tanımına göre, İslam'ın tüm ilkelerini alenen ikrar etmekti);
  • ikinci olarak, (İslam'dan ayrıldığına dair alenen ilan anlamına gelen) inançsızlığı takip etmek zorundaydı. (bu ikisiyle kişi kafir oluyordu, ancak mürtedlik ve cezalandırma 3. bir şarta bağlıydı.)
  • "Üçüncüsü, mürtedden tövbe etmesi istendiğinde tövbe etmemesi gerekiyordu."68

Gazali, "gizli mürtedler" veya "sürekli kafirler" (diğer adıyla zindeka ) olarak bilinen gruba tövbe etme şansı verilmemesi gerektiğini yazmış ve Şafii'nin üçüncü şartını ortadan kaldırmıştır.69

Özellikleri

Neyin irtidat olarak nitelendirildiğini tanımlayan Christine Schirrmacher yazıyor

Kuranın inkar edildiği, Tanrı, İslam veya Muhammed'e karşı küfürün işlendiği ve İslam inancından söz veya eylemle ayrılmanın gerçekleştiği yerlerde irtidatın var olduğu konusunda yaygın bir fikir birliği vardır.

İslam'ın beş şartının, özellikle de dua etme görevinin kalıcı, kasıtlı olarak yerine getirilmemesi, çoğu ilahiyatçı için açıkça irtidat olarak kabul edilir.

Ek ayırt edici özellikler, din değişikliği, ateizmi itiraf etme, helalı haram, haramı helal kılma vb şekilde Şeriat'ı geçersiz kılma yanı sıra Müslümanlara veya İslam'a karşı savaşmak da küfür veya irtidat sayılır;70

Kamran Haşimi, İslam'da irtidat veya inançsızlığı üç şekilde sınıflandırır:71

  • İslam'dan başka bir dine geçmek (veya dini tamamen terk etmek ),72737475 "açık" irtidat olarak tanımlanır.76 Haşimi, Şubat 2006'da Hristiyanlığı kabul ettiği için Kabil'deki bir alt mahkemede ölüm cezasına mahkum edilen Afganlı Abdul Rahman örneğini veriyor.77
  • Allah'a, İslam'a, onun kanunlarına veya peygamberine küfür ( sövme ).78 Pratikte bir Müslümanın 7980 İslam'ın gerçekliğine, onun kanun veya hükümlerine herhangi bir itirazı olarak tanımlanabilir.8182
  • Sapkınlık;83 veya "zımni/gizli" irtidat,84 kişinin İslam'ı resmen reddetmediği,85 ancak (suçlayanların gözünde) Kuran veya hadisin öngördüğü bazı inanç ilkelerini sözlü olarak reddettiği durumlarda onaylanmış İslami ilkelerden sapmıştır. (ilhad) 86 Sapkınlık veya tekfir suçlamaları, genellikle halk düşünürleri ve ilahiyatçılarla ilgilidir - Mahmud Muhammed Taha, Nasr Ebu Zeyd, Haşim Aghajari vb - ancak büyük bir grubun toplu tekfiri 87 de sözkonusu olabilir; ör.1997'de Cezayir Silahlı İslami Grubunu desteklemeyen Cezayirlilerin, 2005'te Ebu Musab el- Zerqawi'nin Şiayı tekfiri.88

Sapkınlığın tanımlanmasındaki sorunlar

Açıkça başka bir dine giden birini mürted olarak tanımlamak kolay olsa da, ortodoks doktrinden sapan bir görüşü benimseyeni bu şekilde tanımlamak oldukça zordur.

Geleneksel İslam hukukçuları, inançsızlığı belirleyen kurallar formüle etmediler. Ancak kendilerince irtidat anlamına gelen veya İslami "teolojik fikir birliği" ile bağdaşmayan uzun ifadeler ve eylem listeleri yayınladılar.89 Örneğin Gazali İslam ile Gizli İnançsızlık Arasında Ayrım Kriteri adlı eserinde bunları sayar.9091

Klasik fıkıh kitaplarında ve irtidat sayılan bazı eylem veya inançlar şunlardır:

  • İcma tarafından farz sayılan bir şeyin farz vasfını reddetmek;9293
  • Allah veya İslam Peygamberinin varlığı veya Peygamber'in Allah tarafından gönderildiği konusunu ret, sorgulama, şüphe, alay etme gibi tavırlarla karşılamak.9495
  • Eşyanın kendisi veya doğası gereği Tanrı'nın iradesinden bağımsız bir nedeni olduğuna inanmak;9697
  • Kur'an'ı tercüme etmek veya Kur'anın yaratıldığını söylemek.98
  • İslam alimlerini alaya almak veya onlara alaycı bir şekilde hitap etmek, şeriat mahkemelerinin geçerliliğini reddetmek;99
  • Gayrimüslimlere saygı gösterilmesi, Nevruz'un kutlanması;100
  • "'Tanrı'nın neden Kuran'da bundan ya da bundan bahsettiğini bilmiyorum' gibi belirsiz ifadeler." 101
  • Bir İslam âliminin karısının kocasına lanet etmesi;102
  • Nübüvvet beyanında bulunmak. Erken İslam tarihinde, bu eylem otomatik olarak irtidat kanıtı olarak kabul edildi - çünkü İslam, Muhammed'in son peygamber olduğunu öğretir.103 Bu görüşün, Ahmedîlik'in mürted ilan edilmesinin temeli olduğu iddia edilmektedir.104105106

Bir Müslümanın başka bir Müslümanı kafirlikle suçlaması da (Şafii ve diğerlerine göre bir irtidat eylemidir.107 Muhammed'in rivayet ettiği hadiste: "Bir adam kardeşine 'Sen kafirsin' derse, onlardan biri haklıdır." 108109

Tarihçi Bernard Lewis, İslam'ın erken dönemlerinin "dini polemiğinde", bir âlimin diğerini irtidatla suçlamasının yaygın olduğunu, ancak bu kişiyi idam etme girişimlerinin çok nadir olduğunu yazıyor.110

İslam'ı sapkınlıktan temizleme arzusu ile yanlış tekfir korkusu arasındaki gerilim, önde gelen İslam alimlerinin yazılarında görülür. Gazali, Fayal al- tafriqa adlı eserinde "tekfirin verimli bir yol olmadığı ve onu uygularken son derece dikkatli olunması gerektiği" konusunu işler, ancak başka bir yazısında, "filozof ve İsmaili ezoterikçileri" kınamayı kesinleştirmiştir.

İbn Hazm ve İbn Teymiyye de teolojik muhaliflerin "belirli kategorileri"ni tekfir ederken "dizginsiz tekfirlere karşı uyarılar da yapar.111 Gilles Kepel, "kontrolsüz bir şekilde kullanıldığında, Müslümanlar birbirlerini karşılıklı aforoz etmeye ve ümmeti tam bir felakete sevk edebilirler." 112

Irak ve Şam İslam Devleti, Ezidi dininin üyelerini köleleştirmeye karşı çıkan herkesi tekfir etti. Cemile Kadivar, 2020 itibariyle IŞİD'in sorumlu olduğu "27.947 ölümün" çoğunluğunun "kafir olarak görülen" Müslümanlar olduğunu söylüyor.113

Sadece IŞİD değil, Cezayir Silahlı İslami Grubu ve Ebu Musab el-Zarkavi'nin cihatçıları114 tarafından işlenen tekfir ve toplu katliamların yanlış olduğu konusunda Müslümanlar arasında genel bir fikir birliği vardır. Ancak post-modernist akademisyen Nasr Ebu Zeyd veya Ahmediye hareketi gibi konularda ne yapılması gerektiği net değildir.

(Ahmedi, Müslüman bir gazeteci olan Abdul-Mecid Salik'ten alıntı yaparak, "İslam tarihinde büyük ve seçkin tüm Müslüman mezhepler, diğer dini liderin grubuna göre "kafir, mürted ve İslam dışı kabul edilir" iddiasında bulundu.)

Pakistan Anayasasının İkinci Değişikliğinin XX. Kararnamesi ile nübüvveti inkar etmekle suçlanan Ahmediyenin (Mirza Gulam Ahmed'in bir mehdi ve bir mesih olduğuna inanırlar) 115 — dini hakları ellerinden alınmış ve gayrimüslim ilan edilmişlerdir.

1953, 1974 isyanları ve bombalamalarla ( 2010 Ahmediye camileri'nde) bu ülkede yüzlerce Ahmedi'yi öldürüldü. Bunun haksız bir tekfir mi yoksa toplu irtidata karşılık uygun bir şeriat uygulaması mı olduğu tartışmalıdır.116

İrtidatın üç türü (dönüşme, küfür ve sapkınlık) örtüşebilir .Örneğin "İsmaili dini teşkilatının Fatımiler zamanına kadar bütün karmaşık gelişiminin babası olan Abdullah ibn Mayun al-Kadda'ya farklı muhalifleri tarafından bir "Yahudi, Bardesanlı ve en yaygın olarak İranlı bir düalist" suçlamaları yöneltilir.117

İslami literatürde "inançsızlık", ahlaksızlık/fısk, hakaret ve irtidat ile de örtüşebilir.118119 İslamın temel doktrinlerin reddini içerir.120

Herhangi bir Müslüman, bir eylem veya sözü dolayısıyla kendisini mürted suçlamasının odağında bulabilir. 121

Toplu irtidat

Toplu mürted olarak muamele gören gruplar arasında zındıklar, Sufiler ve daha yakın zamanda Ahmedi ve Bahailer yer alır.122 Yukarıda açıklandığı gibi, meşru Müslüman mezhepleri ile gayri meşru mürted gruplar arasında ince bir fark olabilir ve Müslümanlar, onları ayıran çizgi konusunda her zaman hemfikir değillerdir. Gianluca Parolin'e göre, "toplu dinden dönme her zaman vaka bazında ilan edilmiştir".123 (ilke değil)

Fetri ve ulusal mürtedler

Ayetullah Humeyni ve diğer Caferi fıkıhçılar Müslümanlar arasında doğup büyüyen ve sonra da başka bir dine dönenlere "fetri mürted", dışarda büyüyüp Müslüman olan, sonra da dinden çıkanları "ulusal mürted" olarak ayırdılar. Şöyle ki onlara göre "ulusal mürted"lere tövbe etme şansı verilir, "doğuştan mürted"lere böyle bir şans verilemezdi.124

İrtidat içinde büyüyen çocuklar

Ortodoks irtidat fıkıhı, Müslüman bir ebeveyni olmayan veya mürted ebeveynlerce yetiştirilen biri için sorunlu olabilir. Müslüman bir anne-babadan doğan bir kadın, -Müslüman anne-babası onu yetiştirmemiş ve her zaman başka bir dine inanmış olsa bile,- Müslüman olmayan biriyle evlenirse mürted sayılabilir.125126 (İslamweb.net'teki fetva alimleri komitesine göre).127

Dinden dönmeyi tanımlamanın çağdaş sorunları

19., 20. ve 21. yüzyılda irtidat tartışmalarıı arasında modern din özgürlüğü normları, Bahâîlik ve Ahmedîlik inançları 128 yanında " şeriat hükümlerine göre yargılama veya yargılanmayı reddedenler" 129 ve klasik şeriat hukukunu eksiksiz olarak uygulamayan Müslüman yetkili ve hükümetlerin durumu yer alır.

Cezalandırma

İrtidatın cezalandırılıp cezalandırılmayacağı, ne zaman ve nasıl cezalandırılması gerektiği konusunda İslam alimleri arasında görüş ayrılıkları vardır.130131132

11. yüzyıldan itibaren, Müslümanların İslam'dan dönmeleri İslam hukuku tarafından yasaklandı. Bundan önce irtidat yasası, yalnızca belirli sayıda kişi tanıklık ederse, -ki bu imkansızdı- buna olanak veriyordu.133134135

Dinden dönme, ölümle ve ayrıca mal, çocuk, evliliğin iptali, miras haklarının kaybı gibi medeni sorumluluklarla cezalandırıldı.136

İslam tarihi boyunca da uygulanan ikincil bir kanun, gayrimüslimlerin Müslümanları kendi dinlerine çevirme çabalarını yasaklıyordu.137138139140141

19. yüzyıldan başlayarak, birçok Müslüman devletin yasaları irtidatı saymadı ve bazı İslam alimleri bunlar için kanunsuz olarak adalet (yasadışı infaz) çağrısında bulundular.

Çağdaş zamanlarda Javaid Rehman'a göre "giderek artan bir İslam hukukçuları grubu" buna karşı çıksa da,142143144 İslam hukukçularının çoğunluğu irtidatı ölüm cezasını hak eden bir suç olarak görmeye devam ediyorlar.145

Bunlar sadece iki Müslümanın tanıklık ettiği, ve/veya irtidatlarını kamuoyuna açıklayanlar için ölüm cezası saklı kalmak üzere yalnızca irtidatları "açıkça kanıtlanabilir" olanların idamını içeren "ılımlı bir konumu" destekliyorlar. Christine Schirrmacher'e göre, "teologların çoğunluğu" bu tutumu benimsiyordu.146

İrtidat suçundan yargılanmaya kim hak kazanır?

Fıkıh kitaplarında ihlal edeni mürted haline getiren çok sayıda doktriner ince nokta vardır. Ancak bu suçlamayı zorlaştırıcı gereklilikler de vardır.

Muhammed'in söylediği rivayet edilen hadise göre 147 bir Müslüman'ın başka bir masum Müslüman'ı kafir olmakla suçlamasının bir irtidat eylemi olmasıdır. : "Bir kimse kardeşine 'Sen kafirsin' derse, onlardan biri haklıdır." 148149

Şeriata göre, suçlu bulunabilmek için sanığın irtidat sırasında özgür iradeli, bir yetişkin ve sağlam bir akıl sahibi olması 150 ve bazı fakihlere göre bunun için bir süre verildiğinde tövbe etmeyi reddetmesi gerekir. Zorla İslamiyet'i kabul edip daha sonra eski dinlerine dönenler ile zulüm veya zulme uğrama korkusuyla (takiyye veya kitman ) kendi isteği dışında başka bir dine girenler muaftır.151152

Ölüm cezası

Klasik fıkıhta

Geleneksel Sünni ve Şii fıkıhları ( mezhepler ) erkek mürtedlerin idam edilmesi ve sihir ve büyü yapanlar, zındıklar ve mükerrer dinden çıkanlar gibi birkaç istisna dışında faillere tövbe etme şansı verilmesi gerektiği gibi bazı konularda hemfikirdir .153

Kadınların idam edilip edilemeyeceği,154155 irtidatın “Allah’ın haklarına” saldırı olup olmadığı,156157 Müslüman olarak doğan mürtedlerin tövbe ettiklerinde kurtulup kurtulamayacağı, mahkûmiyetin sanığın dindar bir Müslüman olmasını gerektirip gerektirmediği gibi konularda ihtilafa düşerler.158

  • Hanefi - mürtedin öldürülmesinde zorunlu olmasa da, infazdan önce üç gün hapis cezası önermektedir. Apostasy bir Hudud suçu değildir.159 Diğer okullardan farklı olarak mürtedin tövbeye çağrılması şart değildir.160 Mürted erkekler öldürülecek, kadınlar ise hücre hapsinde tutulacak ve üç günde bir tövbe edip İslam'a dönene kadar dövülecek.161 İrtidat cezası, kişisel din değişikliği için değil, İslam'dan çıktıktan sonra Hiraba (isyan-başkaldırı)'ya sebep olanlarla sınırlıdır.162
  • Maliki - irtidat için on güne kadar izin verir, bundan sonra mürtedin öldürülmesi gerekir. Apostasy bir Hudud suçudur.163 Maliki fıkhının geleneksel görüşüne göre hem erkek hem de kadın mürtedler ölüm cezasını hak ediyor. Diğer okullardan farklı olarak, mürtedin "dini uygulaması iyi" bir Müslüman olma özgeçmişine sahip olması gerekir.164
  • Şafii - Mürtedin tövbe edip İslam'a dönmesi için üç günlük bir süre verilmesi gereklidir. Tövbe etmez ise hem erkek hem de kadınlar infaz edilmelidir 165 Apostasy bir Hudud suçu değildir.166
  • Hanbeli - mühlet gerekli değil, ancak verilebilir. Apostasy bir Hudud suçudur.167 İnfaz, her iki cinsiyet için de öngörülür.168
  • Caferi – Erkek mürtedler idam edilmeli, kadın mürted ise tövbe edip İslam'a dönene kadar hücre hapsinde tutulmalıdır.169170 Apostasy bir Hudud suçudur.171 İnançsızlık niyeti de irtidat olarak nitelendirilir.172 Farklı olarak, tövbe, (-bazı alimler tarafından tartışılsa da- Müslüman olarak doğmamış, ancak İslam'a dönmüş "milli mürtedler" olmadıkça,) sanığı idamdan kurtarmaz. Müslüman olarak yetişen ve buluğ çağından sonra ve başka bir dine dönene kadar Müslüman kalan "doğuştan müslüman kabul edilen" mürtedler her durumda idam edilmelidir.173174

Kanunsuz yollar

Çağdaş dünyada Mürtedlerin infazı genellikle resmi ceza sistemi aracılığıyla olmaz. Bazı ülkelerde, "uyanık" Müslümanların mürtedleri veya mürted olduğu iddia edilenleri öldürmesi veya veya onları ülkeyi terk etmeye zorlaması alışılmadık bir durum değildir. Mahmud Muhammed Taha örneğinde kurban yasal olarak idam edildi ve hükümet onun dinden döndüğü için idam edildiğini açıkladı ve bunu "teknik olarak" yasallaştıracak "sapkınlık, İslam hukukunun uygulanmasına karşı çıkmak, kamu güvenliğini bozmak, hükümete karşı muhalefeti kışkırtmak ve yasaklı bir siyasi partiyi yeniden kurmak gibi eylemlerle ilişkilendirmedi.175

Post-modernist profesör Nasr Ebu Zeyd Mısır mahkemesi tarafından mürted olduğu tespit edildiğinde, bu sadece karısından zorunlu boşanma anlamına geliyordu, kendisi Avrupa'ya kaçtı.

Diğer sivil yaptırımlar

Geleneksel İslam'da irtidat hem cezai hem de sivil yaptırımlarla cezalandırılır.19. yüzyıl sonlarında, hapis veya idam gibi cezai yaptırımlar sona erse bile sivil yaptırımlar devam etti.176177 İslam'ın tüm mezheplerinde sivil cezalar şunları içerir:

(a) Mürtedin malına el konulur ve Müslüman akrabalarına dağıtılır;

(b) Evliliği feshedilir, evli değillerse evlenemezler.178

(c) Çocuklar İslam devletinin himayesine alınır.179

(d) Ailenin tamamının İslam'ı terk etmesi veya şeriat tarafından tanınan hayatta kalan Müslüman akrabalarının olmaması durumunda, mürtedin hak ve mallarına devlet tarafından el konulur. (fey' الْفيء ).

(e) Hanefi mezhebinde kadın mürtedlerde olduğu gibi, Mürtedin idam edilmemesi halinde 180 kişi tüm miras haklarını da kaybeder.181 Hanefi fıkıh okulu, çocuk ve mallara el konulmadan önce infaza kadar beklemeye izin veriyor; diğer okullar bu beklemeyi zorunlu görmez, ancak tövbe için zaman tanır.182

<!-- -->

Sosyal yükümlülükler

Müslüman birinin başka bir dine geçmesi günah olduğu kadar bir "rezillik" ve "skandal" kabul edilir, bu nedenle cezai ve hukuki cezalara, iş kaybına,183184 aile üyeleri tarafından dışlanma ve "ölü" kabul edilmeleri hiç de "olağandışı" bir durum değildir.185

Kendilerini Müslüman gören ancak diğer Müslümanlar tarafından kafir kabul edilenler için de "ciddi dışlanma biçimleri" vardır. Bunlar arasında, diğer Müslümanların onunla birlikte veya onun arkasında namaz kılmayı reddetmeleri, öldüklerinde cenaze namazı ve Müslüman mezarlığına defin reddi, yazdıkları kitapların boykot edilmesi vb. sayılabilir.186

Ölüm cezasının destekçileri ve karşıtları

Çağdaş Vaiz ve ulema arasında destek

Abdul Raşided Omar'ın yazdığına göre, "hem geçmiş hem de şimdiki Müslüman alimlerin büyük çoğunluğu" irtidatı "ölüm cezasını hak eden bir suç" olarak görüyorlar.187 Bazı önemli çağdaş savunucuları şunlardır:

  • Bir kaynağa göre, "zamanımızın en çok okunan Müslüman yazarlarından" Ebul A'la Mevdudi (1903-1979).
  • Muhammed el-Gazali (1917-1996) 20. yüzyılın İslami canlanmasına katkıda bulunmakla da itibar kazanan188 El Ezher'in önde gelen "ılımlı" 189 öğretim üyesi ve Mısır hükümetinin "İslami köktendinciliğin büyüyen dalgası" 190 na karşı mücadelesinde değerli bir müttefiki olan Gazali, şeriatın uygulanmasına karşı çıkanların -ideal olarak- devlet tarafından cezalandırılması gereken mürtedler olduğunu, devletin başarısız olması durumunda bunu başka birinin yapması gerektiğini" ilan etti.191
  • Yusuf el-Karadavi (d. 1926) Uluslararası Müslüman Alimler Birliği'nin başkanı,192 2009 itibariyle "yaşayan en etkili İslam alimlerinden biri olarak kabul edilen" bir başka "ılımlı" İslamcı.193194195196
  • Barış TV kanalı bildirilen 100 milyon izleyiciye ulaşan 197198 ve tartışmaları ve konuşmaları geniş çapta dağıtılan Hint İslami televizyoncu ve vaiz Zakir Naik'e göre 199 idam cezası sadece ihanet olarak kabul ettiği "İslam dışı inancı yayan ve İslam'a karşı konuşan" mürtedlere verilmelidir.<ref name="hp10">
</ref>

200

  • Suriyeli bir İslam alimi olan Muhammed Salih Al-Munaccid, Al Jazeera'ya göre Selefi harekette saygın bir bilgin olarak kabul edilen ve genel olarak İslam konusunda dünyanın en popüler fetva sitesi İslamQA kurucusu,201 Kasım 2015 itibariyle ve Alexa.com'a göre) 202203204

İrtidatta ölüm cezasına karşı çıkanlar

  • Intisar Rabb, Harvard, İslam Hukuku öğretim üyesi.
  • Mısır Baş Müftüsü Ali Goma .205
  • Taha Cabir al Alwani (1935-2016).206
  • Hüseyin-Ali Montazeri (1922-2009).207
  • Hüseyin İsmail es-Sadr.208
  • Javed Ahmad Hamidi, Pakistanlı ilahiyatçı, Kuran bilgini.
  • Tarık Ramazan, İsviçreli Müslüman bir akademisyen, filozof ve yazar. Çağdaş İslam araştırmaları profesörüydü.
  • İran asıllı din bilimcisi ve yazar Rıza Aslan .
  • Jonathan AC Brown, Müslüman bir Amerikalı İslam araştırmaları alimi.
  • Rudolph F. Peters, Gert Vries, İslam alimleri.
  • Haled Abou El Fadl, İslam hukuku alimi.
  • SA Rahman, Pakistan'ın eski Adalet Bakanı.
  • Mahmud Shaltut, El-Ezher Büyük İmamı (1958-1963).209

Mürted topluluklar

İslam'dan Hristiyanlığa mürtedler

Duane Alexander Miller Müslümanların Hristiyanlığa geçmesiyle ilgili olarak iki farklı kategori belirledi:

  1. Kendilerini 'Müslüman' olarak tanımlamaya devam eden veya en azından İslam'ın kendi 'kültürlerinin' bir parçası olduğunu söyleyen 'İsa Mesih'in Müslüman takipçileri', 'İsevi' veya 'Mesihi Müslümanlar' ( Mesihî Yahudilere benzer)
  2. Hristiyanlık lehine İslam'ı tamamen terk edenler.

Miller, her iki grubu da kapsayacak şekilde 'Müslüman kökenli inananlar' (ya da 'İsa'nın Müslüman müritleri', ' heterodoks Müslüman', ' sapkın Müslüman' veya ' gizli-Hristiyanlar').210

İslam'dan çıkan ateistler

2015'te Ahmed Benchemsi, Batılıların bir Arap ateistinin varlığını tasavvur etmekte bile büyük zorluk çekerken, Müslüman olarak yetiştirilen "çok sayıda" gencin "... Kuran ve Sünnet'in "mantıksızlıkları" hakkında "kişisel şüpheler" yaşadıktan sonraki dini durumlarını tartıştı.211

Batı ülkelerinde İslamdan ateizme "dönen" göçmenler, genellikle "Laik kadınlar", Kuzey Amerika'nın Eski Müslümanları, Britanya Eski Müslümanları Konseyi gibi gruplarda bir araya gelerek, "birbirine sıkı sıkıya bağlı inanç temelli bir topluluktan ayrılmak" ve "ebeveyn hayal kırıklığı, arkadaşlar ve akrabalar tarafından reddedilme ve "onları küçümseyen bir Batı kültürüne asimile olma suçlamalarıyla yüzleşmekle ilgili 212 gerilim ve endişelerin hikâyelerini paylaşıyorlar.

Müslüman dünyasındaki ateistler daha düşük bir profile sahipler, ancak FreeArabs.com'un genel yayın yönetmenine göre:

Geçenlerde Facebook'ta Arapça ve İngilizce, 'ateist' kelimesini farklı Arap ülkelerinin adlarıyla birleştirdiğimde, üyelikleri birkaç kişiden 11.000'e kadar değişen 250'den fazla site veya grup buldum. Ve bu rakamlar yalnızca internette iz bırakacak kadar kararlı Arap ateistleri kapsıyordu.213

İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi

Din değiştirmeyi engelleyen yasalar, Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nin

  1. Maddesine 214 aykırıdır ve bu madde aşağıdakileri belirtir:

Herkesin düşünce, vicdan ve din özgürlüğüne hakkı vardır; bu hak, dinini veya inancını değiştirme hürriyetini ve tek başına veya başkalarıyla birlikte toplu olarak, aleni veya özel olarak, dinini veya inancını öğretim, uygulama, ibadet ve ayinlerle açıklama hürriyetini içerir.215

Edebiyat ve film

Filmler ve belgeseller

 

Ayrıca bakınız

Kaynakça

Orijinal kaynak: islam'da dinden çıkma. Creative Commons Atıf-BenzerPaylaşım Lisansı ile paylaşılmıştır.

Footnotes

  1. Frank Griffel, Apostasy, in (Editor: Gerhard Bowering et al.) The Princeton Encyclopedia of Islamic Political Thought, , pp. 40–41

  2. Diane Morgan (2009), Essential Islam: A Comprehensive Guide to Belief and Practice, , pp. 182–83

  3. Laws Criminalizing Apostasy Library of Congress (2014)

  4. Apostasy Oxford Islamic Studies Online, Oxford University Press (2012)

  5. Marshall, Paul; Shea, Nina. 2011. Silenced. How Apostasy & Blasphemy Codes are Choking Freedom Worldwide. Oxford: Oxford University Press. p.61

  6. Marshall, Paul; Shea, Nina. 2011. Silenced. How Apostasy & Blasphemy Codes are Choking Freedom Worldwide. Oxford: Oxford University Press. p.61

  7. J.T. Munroe (2004), Hispano-Arabic Poetry, Gorgias Press, , p. 69.

  8. Asma Afsaruddin (2013), Striving in the Path of God: Jihad and Martyrdom in Islamic Thought, p. 242. Oxford University Press. .

  9. Forte, D. F. (1994), Apostasy and Blasphemy in Pakistan, Conn. Journal of Int'l Law, Vol. 10, pp. 27–41

  10. Kazemi F. (2000), Gender, Islam, and politics, Social Research, Vol. 67, No. 2, pp. 453–74

  11. Asma Afsaruddin (2013), Striving in the Path of God: Jihad and Martyrdom in Islamic Thought, p. 242. Oxford University Press. . Quote: "He [Al-Banna] notes that the Qur'ān itself does not mandate any this-worldly punishment for religious apostasy but defers punishment until the next (cf. Qur'ān 2:217)."

  12. Sherazad Hamit (2006), Apostasy and the Notion of Religious Freedom in Islam, Macalester Islam Journal, Volume 1, Spring 2006 Issue 2, pp. 32–38

  13. David Forte (1994), Apostasy and Blasphemy in Pakistan, Conn. Journal Int'l Law, Vol. 10, pp. 43–45, 27–47

  14. Frank Griffel (2007), Apostasy, in Encyclopedia of Islam, 3rd Edition, Leiden: Brill, Eds: Gudrun Kramer et al, Vol. 1, p. 132

  15. Dr. M. E. Subhani (2005), Apostasy in Islam, pp. 23–24. New Delhi, India: Global Media Publications. Quote: "This was an open case of apostasy. But the Prophet neither punished the Bedouin nor asked anyone to do it. He allowed him to leave Madina. Nobody harmed him."

  16. Griffel, Frank, Toleration and exclusion: al-Shāfi'ī and al-Ghazālī on the treatment of apostates, Cambridge University Press, 2001, p.348

  17. Al-Ghazali, Fayasl al-tafriqa bayn al-Islam wa-l-zandaqa, p.222

  18. Al-Ghazali, Faysal al-tafriqa bayn al-Islam wa-l-zandaqa, p.53-67

  19. Shaykhzadeh, Madjma' al-anhur (1, p.629-37); cited in

  20. Siddiq & Ahmad (1995), Enforced Apostasy: Zaheeruddin v. State and the Official Persecution of the Ahmadiyya Community in Pakistan, Law & Inequality, Volume 14, pp. 275–89, 321–24

  21. Burhani A. N. (2013), Treating minorities with fatwas: a study of the Ahmadiyya community in Indonesia, Contemporary Islam, Volume 8, Issue 3, pp. 286–88, 285–301

  22. Nuh Ha Mim Keller (1997), Umdat as-Salik by Ahmad ibn Naqib al-Misri, Reliance of the Traveller: A Classic Manual of Islamic Sacred Law, , pp. 596–98, Section O-8.7

  23. In Saheeh al-Bukhaari (6104) and Saheeh Muslim (60) it is narrated from ‘Abd-Allaah ibn ‘Umar ... that the Prophet ... said: “If a man declares his brother to be a kaafir, it will apply to one of them.” According to another report: “Either it is as he said, otherwise it will come back to him.”

  24. Kepel, Gilles; Jihad: the Trail of Political Islam, London: I.B. Tauris, 2002, page 31

  25. Talal Asad, in Hent de Vries (ed.). Religion: Beyond a Concept. Fordham University Press (2008). . pp. 589–92

  26. J. Sperber (2000), Christians and Muslims: The Dialogue Activities, Theologische Bibliothek Topelmann, Walter de Gruyter, p. 66

  27. David Kerr (2000), Islamic Da 'wa and Christian Mission: Towards a comparative analysis, International Review of Mission, Volume 89, Issue 353, pp. 150–71

  28. Nuh Ha Mim Keller (1997), Umdat as-Salik by Ahmad ibn Naqib al-Misri, Reliance of the Traveller: A Classic Manual of Islamic Sacred Law, , pp. 596–98, Section O-8.7

  29. J.T. Munroe (2004), Hispano-Arabic Poetry, Gorgias Press, , p. 69.

  30. Frank Griffel (2001), Toleration and exclusion: al-Shafi 'i and al-Ghazali on the treatment of apostates, Bulletin of the School of Oriental and African Studies, 64(03), pp. 348–349

  31. Mohamed El-Awa (1993), Punishment in Islamic Law, American Trust Publications, , pp. 53–54, 1–68

  32. Marie-Luisa Frick, Andreas Th. Müller Islam and International Law: Engaging Self-Centrism from a Plurality of Perspectives Martinus Nijhoff Publishers 2013 page 95

  33. No.9 Sheikh Dr Yusuf al Qaradawi, Head of the International Union of Muslim Scholars – "The 500 most influential Muslims in the world 2009", Prof John Esposito and Prof Ibrahim Kalin – Edmund A. Walsh School of Foreign Service, Georgetown University

  34. Raymond William Baker, Islam Without Fear: Egypt and the New Islamists (2003), p.4

  35. Richard Gauvain, Salafi Ritual Purity: In the Presence of God, p 355.

  36. Deutsche Welle: "Women in Islam: Behind the veil and in front of it" retrieved September 2, 2016

  37. Nisrine Abiad (2008), Sharia, Muslim States and International Human Rights Treaty Obligations, British Institute of International Comparative Law, , pp. 25–31

Kategoriler